Gevaş’tan yükselen bir umut öyküsü: Ahtamara’nın kadınları

Kooperatifin ortaklarından Zeynep Bayezit çiftçiliğin yanı sıra arıcılık da yapıyor.
Aycan, Devrim, Mayıs ve Zeynep adında dört kadın, 2021’de, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) uyguladığı AB’nin “Daha Güçlü Geçim Kaynakları, Dayanıklı Topluluklar” projesiyle desteklenen Ahtamara Tarımsal Kalkınma Kadın Kooperatifi’ni kurdular.
Güzelkonak köyünde yaşayan bu dört kadın hem gıda üretimi ve pazarlamasını hem de tarımda uzun süre görmezden gelinen kadın emeğini görünür kılmak amacıyla yola çıktı. Bugün kooperatifin yaklaşık 20 üyesi var ve hepsi köyün kadınlarına ekonomik bir alan yaratmanın yolunu açtılar.
Projenin bir parçası olarak, Uygulamalı Çiftçi Okulu’nda aldıkları eğitimler hem bireysel hem de mesleki gelişimlerine büyük katkı sağladı.

EUROPEAN UNION, 2025
Ahtamara’nın kadınlarını bir araya getiren şey, sadece üretmek değil, birlikte güçlenme arzusu.
Hayalden eyleme: Bir kooperatifin doğuşu
Kooperatif Başkanı Aycan Bayezit, Van Gölü kıyısında ve Artos Dağı’nın eteklerindeki Gevaş bölgesinde toprağın “inanılmaz derecede verimli” olduğunu söylüyor:

EUROPEAN UNION, 2025
Kooperatif Başkanı Aycan Bayezit, Gevaş’ın verimli topraklarında yetiştirdikleri ürünleri tüm Türkiye’ye tanıtmak amacıyla yola çıktıklarını söylüyor.
“Burada neredeyse her şeyi yetiştirebilirsiniz. Biz de bundan en iyi şekilde yararlanmak istedik. Bizler nasıl kaliteli ve doğal gıdalarla besleniyorsak, aynı şeyi başkalarına da sunmak istedik. Türkiye geneline tanıtmak istedik yöremizde yetiştirdiğimiz güzel lezzetleri. Bu niyetle yola çıktık.”
“Biz zaten çiftçiydik," diye devam ediyor Aycan. "Çiftçilikte kadınlar her zaman ön plandadır; çapadan sulamaya kadar her şeyi yaparlar. Ama iş ürünleri pazarlamaya geldiğinde kadınlar ortalıkta görünmezdi.
Erkekler ürünleri satar, parayı getirir ve istedikleri gibi harcarlardı. Biz biraz isyanla başladık. Dedik ki, ‘Biz de pazarın bir parçası olacağız. Kendi ürünlerimizi kendimiz satacağız’ ve kooperatif sayesinde bunu başardık."
Aycan, kooperatifi ilk kurduklarında köydeki pek çok erkeğin şüpheyle yaklaştığını söylüyor; "Yapamazsınız, bu sizin için çok fazla, kadınlar bunu nasıl başarabilir, gibi şeyler söylediler.” diyor.
"En fazla bir yıl dayanabileceğimizi düşünüyorlardı. Şimdi üçüncü yılımızdayız ve hala güçlü bir şekilde devam ediyoruz. Başlarda bir önyargı vardı ama şimdi kararlılığımızı görüyorlar ve hatta daha destekleyici olmaya çalışıyorlar."
Tarladan pazara, evden sahaya
Kooperatifin Başkan Yardımcısı Devrim Şeker ise şöyle anlatıyor hislerini: "Kooperatiften önce hayatım tarla ve evimle sınırlıydı. Ürünlerimin nereye gittiği, nasıl satıldığı ya da müşterilerin mutlu olup olmadığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Şimdi ise net ve olumlu geri dönüşler alıyorum; çabalarımın nereye gittiğini tam olarak biliyorum."

EUROPEAN UNION, 2025
Kooperatif Başkan Yardımcısı Devrim Şeker, kadınlar için kalıcı bir şey yapmak isteyen bir girişimci.
Devrim, kadınlar için kalıcı bir şey yaratmak istediğini söylüyor. Kendi traktörünü kullanıyor ve toprağı kendisi işliyor Devrim ve "Komşu köylerden erkekler gelip işimi iyi yapıp yapmadığımı kontrol ediyor. ‘Bunu iyi sürmemişsin, eğri büğrü olmuş’ diyerek eleştiriyorlar. Ama hasat zamanı, bizim ürünlerimiz her zaman en iyi ve en verimli ürünler oluyor." diyor gururla gülümseyerek.
Birlikte öğrenmek ve büyümek
Kooperatifin ilk günlerinde, kadınlar her şeyi gönüllü olarak yürütmüşler. Üyelerin çoğu daha önce herhangi bir iş tecrübesi olmayan, ama toprakla, üretimle, geleneksel bilgiyle güçlü bağlar kurmuş kadınlar. Kooperatifin kuruluşuyla birlikte sadece üretmeye değil, aynı zamanda karar almaya, planlama yapmaya ve birlikte hareket etmeye başlamışlar.
Aycan’ın sözleri bu dayanışmayı özetliyor: " Kooperatif sadece ürün satmak demek değil; güven ve dayanışma demek. Buradaki kadınlar sadece para kazanmayı değil, kendilerini ifade etmeyi ve ortak çözümler bulmayı da öğrendiler."
Zeynep Bayezit, kooperatifin ortaklarından. Çiftçiliğin yanı sıra arıcılık da yapıyor: "Arılarımız yüksek dağlardan, geven ve tütsü çiçeklerinden polen topluyor. Balımıza eşsiz lezzetini veren de bu." diye açıklıyor ve "Kooperatiften sonra hayat daha renkli hale geldi. Daha fazla sosyalleştik, yeni insanlarla tanıştık ve seyahat etme fırsatımız oldu. Bir bakıma kooperatif bize özgürlük verdi." diyor Zeynep.
“Önceleri sadece kendi evlerimizde üretim yapıyorduk. Şimdi ürünümüzü nasıl markalaştırırız, ambalajı nasıl olmalı, etiketi nasıl yazılmalı, bunları konuşuyoruz. Ürünlerimizi satarken ne söyleyeceğimizi bile öğrendik.”

EUROPEAN UNION, 2025
Kooperatif üyeleriden Mayıs Şeker, projenin hibe programı sayesinde aile işletmelerini büyütme fırsatı buldu.
Kooperatif üyelerinden Mayıs Şeker, FAO’nun Türk veya mülteciler tarafından yönetilen aile işletmelerine sunduğu mikro tarım-gıda katkı hibe programı sayesinde aile işletmelerini büyütme fırsatı bulmuş.
“Kooperatiften önce, annem, babam ve kardeşlerimle birlikte çalıştığımız bir alabalık işletmemiz vardı.” diyor Mayıs. “Kooperatife üye olduktan sonra hibe programına başvurdum. Projem onaylanınca, işletmemizi daha büyük hale getirdik. Proje benim adıma olduğu için işletmenin ruhsatını da benim üzerime aldık. Bir bakıma işçiden patrona dönüştüm.” diyor gülerek.

EUROPEAN UNION, 2025
Hasattan sonra ürünlerini işliyor, paketliyor ve Gevaş ada iskelesindeki kendi stantlarında ve proje kapsamında hayata geçirilen e- ticaret platformunda satıyorlar.
Üretim, dönüşüm ve dayanışmanın merkezi
Ahtamara Tarımsal Kalkınma Kadın Kooperatifi sadece bir üretim merkezi değil, aynı zamanda bir dönüşüm ve dayanışma merkezi. Kadınlar kuru fasulye, kayısı, elma, domates, salatalık ve biber yetiştiriyor. Hasattan sonra ürünlerini işliyor, paketliyor ve Gevaş ada iskelesindeki kendi stantlarında ve proje kapsamında hayata geçirilen e-ticaret platformunda ( www.HepYerinden.coop) satıyorlar.
Devrim'in dediği gibi: "Bir zamanlar konuşmaktan çekinen kadınlar artık kooperatif toplantılarında fikirlerini güvenle paylaşıyor. Bu sadece ekonomik bir değişim değil, aynı zamanda sosyal bir değişim."