Yılın başlamasıyla birlikte Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını, Lizbon Antlaşması’nı en öncelikli konu olarak ele alacağına söz veren İspanya üstlendi. AB’nin karar alma süreçlerini daha verimli hale getirecek ve Birliğin uluslararası ortamda daha etkin bir rol üstlenmesine vesile olacak değişiklikleri barındıran Antlaşma, 1 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe girmişti. Bu değişiklikler arasında, yine Antlaşma ile tespit edilen iki yeni mevki -AB başkanı ve dış ilişkiler şefi- arasında yakın işbirliği sağlamak üzere altı ayda bir değişen dönem başkanlığı sistemi revize ediliyor. Önümüzdeki altı ay içinde İspanya, Avrupa’nın beraberliği ve bloğun tek bir ses olarak konuşabilmesi için yeni AB başkanı Herman Van Rompuy ile yakın işbirliği içinde, küresel bir aktör olarak AB’nin üstlendiği rolü kuvvetlendirmeye çalışacak. Bununla birlikte İspanya, yüksek temsilci Catherine Ashton başkanlığında AB dışişleri bakanlığı ile kordiplomatik personelinin (bir diğer ifade ile “dış ilişkiler birimi”nin) oluşturulması çalışmalarını da yürütecek. Antlaşma uyarınca AB dönem başkanlığı, kendisini takip eden iki dönemde başkanlığı üstlenecek olan iki ülkeyle -- İspanya dönem başkanlığı için Belçika ve Macaristan -- yakın işbirliği içinde çalışır. Bu “başkanlık üçlüsü”nün pratikteki yansıması, 18 aylık ortak bir programdır. Ekonomik iyileşme, İspanya dönem başkanlığının üzerinde ısrarla duracağı bir konu olacak. Büyüme ve iş imkânları ile uluslararası finans sisteminin gözetim ve denetiminin iyileştirilmesine yönelik yeni bir Avrupa Stratejisinin kabulü de öncelikli konular arasında yer alacak. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna özel bir önem atfetmeyi planlayan İspanya enerji güvenliği, iklim değişikliği ve göç konularında da ilerleme kaydetmeyi ümit ediyor.

İlgili metinler ve İspanya Başbakanının konuşması için lütfen buraya tıklayınız.

Dönem Başkanlığının resmi web sayfası için lütfen buraya tıklayınız.