AB projesi, çocukların kanatlarına rüzgâr oluyor

İki Suriyeli kardeş, İstanbul’daki okullarına uyum sağlamak için birbirlerine olan sevgi ve desteklerinden güç aldılar. Ancak bunu kolaylaştıranın sınıf arkadaşlarının yardımı olduğunu söylüyorlar.

 

Erol Battal Ortaokulu’ndaki öğrencilerin beşte biri Türkiye dışından geliyor. Bu durum, okulun öğrenci birliğini sağlama konusundaki zorluklarını ortaya koyuyor.

Sheima el-Huseyni, okulunun en başarılı üçüncü öğrencisi. Artık akıcı bir şekilde Türkçe konuşuyor. O ve küçük kardeşi Osama, savaşla sarsılmış Suriye’den ayrıldıklarından bu yana birbirlerine destek oldular ve AB’nin PİKTES Projesinden faydalandılar.

Proje, Suriyeli çocukların Türkiye eğitim sistemine entegrasyonuna yardımcı olmak amacıyla tasarlandı. Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte yürütülen PİKTES, Suriyeli çocukların eğitime erişimini artırmayı hedefliyor.

Her iki çocuk da öğretmenlerinin ekstra çaba ve ilgisinden faydalandı. Osama, en büyük desteğin arkadaşlarından geldiğini, onların kendilerine yardımsever ve misafirperver davrandığını söylüyor.

sergi

“Ben de Osaman gibi bilgisayar mühendisi olmak istiyorum.”

Şöyle diyor Osama: “Türkçemin nasıl bu kadar iyi olduğunu ya da geliştiğini tam olarak bilmiyorum. İlkokuldayken öğretmen bizi sınıfın arka sırasına oturtmuştu. Muhtemelen yabancı olduğumuz için. Sonrasında birkaç arkadaşım beni sevdi galiba. Sonra yan yana oturmaya başladık. Sıfırdan başladık ve ilerledik. Belki de bu yüzdendir.”

Uyum sağladıklarını okul bahçesinde, onları çocuklarla birlikte basketbol ve voleybol oynarken görmek mümkün. Kahkahalar havada uçuşuyor. Derslere gelince, ikisi de daha ciddi.

Sınıfta gülümsemeler

Beden eğitimi öğretmeni Lütfiye Ercimen, iki kardeşin gülümsemelerinin derslerde yerini neredeyse yetişkinlere özgü bir ciddiyete bıraktığını söylüyor. “Sanki ‘boşa harcayacak vaktimiz yok’ diyorlar.” Bunun sebebinin savaş deneyimleri olduğunu düşünüyor.

Okul müdürü̈ Leyla Ünsal, ebeveynlerin çoğunun ilkokul veya ortaokul mezunu olduğunu ve Asgari ücretle çalıştığını söylüyor.

“Yabancı uyruklu öğrenciler, toplam öğrenci sayımızın yüzde 15 ila 20’sini oluşturuyor. Öğrencilerimizin yabancı uyruklu ve düşük sosyoekonomik geçmişe sahip olması öğretmenler için gerçekten zorlayıcı. Farklı kültürlerden gelen öğrencileri ortak bir zeminde buluşturmak, daha az karmaşık okullara göre çok daha zor.”

sergi

Destek, yardımsever ve misafirperver olan arkadaşlarından geldi.

Leyla’ya göre sadece öğretmen olmak yetmiyor, öğrenciler için okul dışı etkinliklerde de aktif olmak gerekiyor. Personel bu zorluğun üstesinden gelmiş. En önemli etkinliklerden biri olarak Türkçe derslerini gösteriyor; çünkü bu ders, öğrencilerin iletişim becerilerini geliştirmeye yardımcı oluyor. Türkçe öğretmeni Çetin Öztürk de yabancı öğrencilerin sınıfta kendilerini ifade etmekte zorlandıklarını gördüklerini söylüyor ve ekliyor: “Arkadaş ortamında gerekli diyaloğu kuramadıklarının farkına vardık. Bu sorunlara çözüm üretmek için, Türkçe metinler üzerinden ders dışı diyaloglar geliştirmeye çalışıyoruz. Hatta bu diyalogları kendi aramızda canlandırarak eğlenceli hale getiriyoruz.”

Çetin öğretmen, zamanla arkadaşlarının performansını gören Sheima ve Osama’nın öğrenmeye karşı bir istek geliştirdiğini söylüyor: “Daha özgüvenli olmaya başladılar. Kendilerini daha Rahat ifade eder hale geldiler. Muhtemelen Türkiye ’ye ilk geldiklerinde böyle değillerdi. Şimdi sınıfta bazı Türk öğrencilerden daha aktif olabiliyorlar. Hatta onlardan daha düzgün cümleler bile kurabiliyorlar.

“Sheima ve Osama için bu yolculuk kolay olmadı, ama PIKTES Projesi onların yolunu kolaylaştırdı. Sheima, Suriye’den ayrılış sürecini şöyle anlatıyor: “Orada çok savaş vardı. Bir seferinde eve döndüğümüzde yan ev yok olmuştu; bombalanmıştı. Gece yola çıktık. Bir gün boyunca arabayla bir yere kadar gittik. Oradan sonra 1-2 saat yürüdük.”

Şu an iyi bir öğrenci olsa da Suriye’den İstanbul’a uzanan zorlu yolculuğun ardından bir süre okuldan geri kalmış Sheima. Ancak şimdi kardeşiyle birlikte birbirlerini desteklemenin yollarını bulmuşlar.

Osama, “Başarımı ablamın okula başlamadan önce bana matematik çalıştırmasına borçluyum. Bu sayede okuldan önce çarpım tablosunu ezberlemiştim” diyor. Sheima da hemen ekliyor:

“Aslında o da bana yardımcı oldu, çünkü ben matematiği sevmem, pek anlamam da. Cevaplayamadığım soruları ona gösteriyorum. Ama mesela Türkçeyi çok iyi konuşurum.”

Yüksekten uçanlar

Sheima ve Osama şimdi gelecek hayalleri kuruyorlar. Osama bilgisayar mühendisi olmak istiyor. Sheima ise kararsız. “Osama gibi bilgisayar mühendisliği okumayı düşünüyorum.” diyor.

“Ya da pilot olurum.” diye gülümsüyor Sheima ve ekliyor: “Bulutların üstünde süzülmek harika bir his olmalı.”

sergi

PİKTES Projesi müziği günlük yaşamlarına dahil etmeye yardımcı oluyor.

En sevdikleri ders müzik. Birlikte ‘Geliniz, geliniz, silinsin eleminiz…’ şarkısını söylüyorlar. AB destekli PİKTES Projesi, bu müziği onların hayatına taşıyor; uyum çabaları devam ederken… Müzik öğretmenleri onlara daha güçlü söylemeleri için cesaret veriyor: “Tamam, bir kez daha baştan!”

Remote video URL