2023 Depremlerinden İki Yıl Sonra AB’nin Türkiye’ye Desteği Devam Ediyor

Çocuklar geçici barınma merkezlerinde kurulan okullarda eğitim görüyor.
İçinde oturdukları apartman Türkiye tarihinin en güçlü depremlerinden biriyle sarsıldığında, kardeşini ve ailesini kurtarmak için aşağıya inen eşini nasıl kaybettiğini anlatmak Zeynep için hâlâ zor.
Eşinin ölümünden sonra beş çocuğuyla tek başına kaldı. Hayatın eşi olmadan kolay olmadığını söylüyor ama üç kızının üniversitede okuduğunu anlatırken sesi gururla doluyor. “Eminim kızlarımızı görebilseydi, o da çok gurur duyardı”
Hatay'da Büyükdalyan konteyner kentinde kalan ailesi ve diğer depremzedelerle birlikte yaşıyor. Konteyner kent, bu zorlu zamanlarda birbirlerine her adımda destek olan yaklaşık 4,000 kişiye ev sahipliği yapıyor.
Yıkıcı depremlerin ardından iki yıl geçti ve Hatay hâlâ depremin yaralarını iyileştirmeye çalışıyor. Hataylılar şehrin tarih boyunca depremler nedeniyle yedi kez tamamen yok olduğunu anlatan tarihinden güç alarak dirençli bir şekilde yeniden ayağa kalkıyor. Şimdi, şehirlerini sekizinci kez yeniden inşa etmeye kararlılar ve Avrupa Birliği (AB) onları desteklemeye devam ediyor. Depremlerin ikinci yıldönümünü anmak için AB Komisyonu'nun Hazırlıklılık, Kriz Yönetimi ve Eşitlikten sorumlu Üyesi Hadja Lahbib, Ocak ayında deprem bölgesini ziyaret etti. Daha önce, Aralık ayında, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski Hatay'ı ziyaret etmişti. Bu ziyaretler, Şubat 2023'teki yıkıcı depremlerden neredeyse iki yıl sonra AB'nin Türkiye'yi destekleme konusundaki kararlılığını vurguluyor.
EUROPEAN UNION, 2025
AB Komisyonu'nun Hazırlıklılık, Kriz Yönetimi ve Eşitlikten sorumlu Üyesi Hadja Lahbib, yıkıcı depremlerin ikinci yıldönümünde Gaziantep, Nurdağı'yı ziyaret etti.
AB'nin desteğinin en önemli birleşenlerinden biri, depremler nedeniyle yerinden edilen insanlar için geçici barınma sağlamak. Zeynep ve ailesinin yaşadığı Büyükdalyan konteyner kenti, sadece bir barınma alanı değil; sakinlerin temel sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak için sağlık tesisleri ve çocuklar için okullarla donatıldı. Hatay'daki bir başka geçici barınma merkezlerinden biri olan Üzümdali'de ise sağlık birimi, pratisyen hekimler, ebe/hemşireler, psikologlar, bir sosyal hizmet uzmanı, teknisyenler ve yardımcı personel ile hizmet veriyor.
Tarihin Restorasyonu
Diğer yandan AB Dayanışma Fonu, Antakya’nın tarihi şehir bölgesi ve kültürel miras alanlarının restorasyonunu finanse ediyor. Büyükelçi Ossowski'nin restorasyon çalışmalarına yaptığı ziyaret, şehrin zengin tarihini korumanın yanı sıra geleceğe yönelik yeniden inşa etmenin önemini vurguladı. Bu çaba, sadece fiziksel yapıları onarmakla kalmıyor, aynı zamanda topluluğun kültürel ve tarihi dokusunu da canlandırıyor.

EUROPEAN UNION, 2025
AB Dayanışma Fonu, Antakya’nın tarihi şehir merkezinin, tarihte ilk aydınlatılmış sokak olan Kurtuluş Caddesi de dahil olmak üzere restorasyonunu finanse ediyor.
Tarihte aydınlatılan ilk sokak olan Kurtuluş Caddesi, AB'nin desteğiyle restore ediliyor. Çok kültürlü tarih katmanlarına ev sahipliği yapan Antakya, ışıkların yeniden yanmasını ve tarihi binaların zengin kültürel geçmişine tanıklık etmeye devam etmesini umut ediyor.
Krizlere Dirençli Bir Toplum İnşa Etmek
AB diğer tüm çabaların yanında Hatay'da sivil toplumu destekliyor. Bu destek, yerel kuruluşların gelecekteki acil durumlara etkili bir şekilde yanıt verebilmesi için eğitim ve donanım sağlanmasını, ortaya çıkabilecek her türlü zorlukla başa çıkmaya hazır dirençli bir topluluk inşa edilmesini amaçlıyor.
Yerel kuruluşlar genellikle ilk müdahale edenler olup, acil durumlarda başkalarına yardım edebilmek için gerekli beceri ve kaynaklara ihtiyaç duyuyorlar.
Büyükelçi Ossowski Hatay'ı ziyareti sırasında Sivil Toplum Geliştirme Merkezi'nin açılış törenine katılarak, yeni ofisin sivil toplum kuruluşlarının gelecekteki olabilecek felaketlere daha etkili, koordineli ve ilkesel bir yanıt vermesine katkıda bulunmasını umduğunu söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarının doğal ve insan kaynaklı felaketlerle mücadelede uluslararası standartları benimsemelerini ve afet risk yönetimini kurumsal politikalarına dahil etmelerini sağlamak amacıyla “Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK'ların) Afet Risk Yönetimi Kapasitesinin Desteklenmesi” adlı özel bir proje başlatıldı.

EUROPEAN UNION, 2025
Afet Risk Yönetiminde Sivil Toplum Kuruluşlarının Kapasitesinin Desteklenmesi projesi Hatay'da başlatıldı.
Merkezin Hatay saha görevlisi olan Canan Aygün, bu ofisin Türkiye'nin başkenti Ankara dışında ilk ve tek olduğunu vurgulayarak, bölgedeki tüm STK'ları bir araya getirme ve uluslararası STK'lar için bir buluşma noktası olarak hizmet etme potansiyeline dikkat çekiyor: “Ofisimiz kurulduğu günden itibaren
Hatay’da bulunan sivil toplum örgütleri tarafından aktif olarak kullanılıyor. Biz bu durumdan çok memnunuz çünkü ofisimizin tam da kurulma amacı bu. Açılışımızdan bu yana 25 etkinliğe ev sahipliği yaptık ve diyebiliriz ki STGM Antakya Ofisi pek çok sivil toplum örgütü için bir buluşma noktası”. Türkiye iyileşme yolculuğuna devam ederken, Avrupa Birliği'nden gelen sürekli destek umut ışığı olmaya devam ediyor. Şehirleri yeniden inşa etmek için yapılan iş birliği çabaları, Türkiye halkının direncinin ve uluslararası dayanışmanın gücünün bir göstergesi niteliğinde.
ARKA PLAN:
İki yıl önce, 20 Mart'ta, uluslararası toplum tarafından Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un ev sahipliğinde düzenlenen "Türkiye ve Suriye'deki İnsanlar İçin Birlikte" Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nda toplamda 7 milyar euro taahhüt edildi.
AB'nin Türkiye’ye verdiği desteklerin bir diğer önemli kilometre taşı ise, 7 Şubat 2024'te Türkiye ile imzalanan 400 milyon Euro'luk anlaşmaydı. Bu önemli mali yardım paketi, etkili iyileşme için gerekli olan çok yönlü yaklaşımı yansıtarak geçici konaklama, eğitim, sağlık sektörü ve kültürel miras gibi birkaç kritik sektör için ayrılmıştır. Bu fonlar hem acil ihtiyaçları karşılamak hem de uzun vadeli yeniden yapılandırma hedeflerini gerçekleştirmek açısından hayati öneme sahiptir.