“Yeni ve iddialı bir Avrupa Komşuluk Politikası”

 

 

Referans: IP/11/643 Tarih: 25/05/2011

 

 

Belgeye erismek icin lütfen buraya tıklayınız.

 

 

AB'nin Dışişleri ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Catherine Ashton ile Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Birliğin komşularıyla olan ilişkilerini güçlendirmek yolundaki kararlılığını teyit eden yeni ve iddialı bir Avrupa Komşuluk Politikası’nı (ENP) bugün itibariyle devreye soktular.

 

AB Dışişleri Servisi ile Avrupa Komisyonu tarafından Üye Ülkelere ve Avrupa Parlamentosu’na bugün sunulan öneri, – daha fazla karşılıklı hesap verebilirlikle birlikte daha fazla fonu mümkün kılarak - ‘daha fazla reform için daha fazla fon’ yaklaşımıyla AB ve komşuları arasındaki bireysel ve bölgesel ilişkileri güçlendirmeyi hedefleyen yeniden canlandırılmış bir ENP (Avrupa Komşuluk Politikası) stratejisinin ana önceliklerini ve yönelimlerini ortaya koymuştur.

 

2011-2012 dönemi için tahsis edilmiş olan 5.7 milyar Euro fonun üzerine 1.24 milyar Euro ek fon varolan kaynaklardan transfer edilmiştir ve ENP’yi desteklemek için kullanıma hazırdır.

 

Ek olarak, AB Konseyi, Yüksek Temsilci/Komisyon Başkan Yardımcısı tarafından yapılan ve EIB’nin (Avrupa Yatırım Bankası) Güney Akdeniz’e verdiği kredilerin aynı dönem için 1 milyar Euro daha arttırılmasını öngören önerisini kabul etmiştir. EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası), faaliyetlerini Mısır’dan başlayarak MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) bölgesine de yayması konusunda Catherine Ashton tarafından yapılan öneriyi desteklemiştir. Yıllık kredi miktarının 2013’e kadar 2.5 milyar Euro’ya ulaşmasını beklemektedirler.

Catherine Ashton, “komşularımızın büyük bir bölümünün demokratik değişim sürecinde bulunması nedeniyle bu gözden geçirme her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır. AB olarak bizlerin komşularımıza kapsamlı bir öneri sunması ve komşularımızla kalıcı ortaklıklar inşa etmesi hayati önem taşımaktadır,” dedi.

“Bugün yeni bir yaklaşım başlatıyoruz. Bu yaklaşım komşularımızın olduğu bölgede derin demokrasiyi ve ekonomik refahın gelişimini teşvik etmeyi ve desteklemeyi hedefleyen halklar arasında bir ortaklıktır. Bu hepimizin çıkarınadır. Yapmak istedikleri siyasi ve ekonomik reformları desteklemek ve bu reformların hızlarını birbirine uydurmak amacıyla komşu ülkeler için fonlar ayıracağız. Desteğimiz ortaklığa dayalıdır, dayatmaya değil. Bu her iki tarafın da diğerini üzerinde anlaşmaya varılmış amaç ve hedeflere karşı sorumlu tutacağı, iki tarafı da keskin, karşılıklı hesap verebilirlik üzerine kurulu bir ilişkidir.”

 

Zorlu bir ekonomik ortama karşı, ancak AB’nin harekete geçme ihtiyacının da bilinciyle, önerimizin aynı zamanda finansal açıdan inovatif olması gerekmekteydi ve bu nedenle Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) ek finans temin edilmesi girişiminde bulundum.”

 

Štefan Füle de şunları vurguladı: “Hem Doğu’da hem de Güney’de bir dizi komşumuz, daha demokratik ve daha müreffeh toplumlar olma isteklerinden doğan bir dönüşüm süreci içindeler. AB’nin yeni ENP yaklaşımıyla, şimdiye kadarki tecrübelerinden doğru dersler çıkararak ve hızla değişen komşuluk bölgesindeki zorlukları ele alarak, kararlı ve iddialı bir yanıt vermesi gerekmektedir.

Yeni yaklaşım çok daha yüksek düzeyde farklılık gözetilmesini içermektedir; bu, her ortak ülkenin emelleri, ihtiyaçları ve kapasitesi elverdiğince AB ile kendi bağlarını geliştirmesini güvence altına alacaktır. Bu, herkese tek beden yaklaşımı değildir. Komşulara artan AB desteği, koşullara bağlıdır. Bu destek demokrasi ve hukukun üstünlüğünü inşa etme ve pekiştirmede sağlanan ilerlemeye bağlı olacaktır. Bir ülke iç reformlarını ne kadar çok ve hızlı yaparsa AB’den alacağı destek de o kadar fazla olacaktır.

 

Artırılmış kaynaklar ve daha iyi teşviklerle bu daha iddialı hedefleri desteklemeye hazırız. Aynı zamanda, hızla değişen komşu bölgeye gerekli yanıtı verebilmek için desteğimizi daha esnek ve daha hızlı bir şekilde sağlamayı da hedefliyoruz. Umarım tüm AB kurumları ve Üye Devletler önerilerimizin arkasında durabilir ve bu yeni yaklaşımın AB ve komşularının çıkarına olacak şekilde yürütülmesine yardımcı olurlar.”

 

Yenilenmiş ENP, AB’nin Komşuluk Politikasının 2004’de ilk kez ortaya atıldığından beri sağladığı başarılar üzerine inşa edilmiştir ve ortak ülkelerin daha fazla özgürlük ve daha iyi bir hayat arayışlarına cevap vermektedir. ENP toplumun daha fazla kesimi için yeni tip destekler önermekte ve reformları sürdürmek için daha fazla teşvik getirmektedir.

 

Bugünkü Tebliğ hem AB içindeki hem de Avrupa’nın Güney’inde ve Doğu’sundaki 16 ortak ülkedeki hükümetler ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan yoğun danışmaların ve gözden geçirmelerin ürünüdür.

Kuzey Afrika’da hâlihazırda görülen demokrasi arzusuna ve kargaşaya acil yanıt vermek amacıyla Mart 2011’de kabul edilen ‘Güney Akdeniz’le demokrasi ve paylaşılan refah için Ortaklık’ girişimini daha da geliştirmektedir. Aynı zamanda 2009 yılında başlatılan Doğu Ortaklığı üzerine de inşa edilmiştir.

 

Daha fazla bilgi için lütfen eke bakınız.

 

EK

Yeni ve iddialı bir Avrupa Komşuluk Politikası

Yeni Avrupa Komşuluk Politikası, bir dizi önemli ilkeyi temel almaktadır:

1. “Derin demokrasiye” doğru ilerlemeyi desteklemek

İşleyen bir demokrasi, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygı, AB’nin komşularıyla ortaklığının temel direkleridir. Siyasi reform için hiçbir önceden belirlenmiş model ya da hazır tarif yoktur. Reformlar her ülkede farklı şekilde gerçekleşse de, derin ve sürdürülebilir demokrasiyi inşa etmenin bazı unsurları ortaktır ve hükümetlerin sürece güçlü ve sürekli bağlılığını gerektirir.

Bu unsurlar şunlardır:

  • Özgür ve adil seçimler;

  • Dernek kurma, ifade ve toplanma özgürlüğü ve özgür basın ve medya;

  • Bağımsız bir yargı tarafından yönetilen hukukun üstünlüğü ve adil yargılanma hakkı;

  • Yolsuzlukla mücadele;

  • Güvenlik ve kolluk reformu (polis dahil olmak üzere) ve silahlı kuvvetlerin ve güvenlik güçlerinin üzerinde demokratik kontrolün tesisi.

Bu unsurlara dayalı reformlar sadece demokrasiyi güçlendirmekle kalmayacak, sürdürülebilir ve herkesi kapsayan ekonomik büyümenin koşullarını oluşturacak ve böylece ticaret ve yatırımları hızlandıracaktır. Bu unsurlar, ilerlemeyi değerlendirmek ve verilecek desteğin seviyesini belirlemek için AB tarafından kullanılacak olan kriterlerdir.

 

AB’nin devlet düzeyindeki ilişkilerini sivil toplum kuruluşlarıyla daha yakın temas içinde ve toplumlarla ortaklık kurarak tamamlaması giderek daha fazla önem arz etmektedir. Sivil toplum kuruluşları, ortak değerlere dayalı demokratik ve piyasa odaklı reformları teşvik etmenin kilit aktörleridir ve gelişen bir sivil toplum otoriter rejimi engeller. Gelişen bir sivil toplum aynı zamanda vatandaşların politikaya katkıda bulunmadaki hayati rollerini oynamalarına ve hükümetlerden hesap sormalarına yardımcı olur.

 

Bu doğrultuda yapacaklarımız:

  • Her komşu ülkede ortaklıklar kurmak ve AB desteğini kendini adamış bir Sivil Toplum Aracı yoluyla, sivil toplum kuruluşları için daha fazla erişilebilir hale getirmek

  • Siyasi partilere ve kayıtlı olmayan STK ve sendikalara ve diğer toplumsal ortaklara yardımcı olmak amacıyla bir Avrupa Demokrasi Vakfı kurulmasını desteklemek

  • Sivil toplum kuruluşlarının internete kesintisiz erişimini ve elektronik iletişim teknolojileri kullanımını destekleyerek medya özgürlüğünü teşvik etmek

  • İnsan hakkına ilişkin diyalogları güçlendirmek

 

Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi ve Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği ve Avrupa Dışişleri Servisi’nin kurulmasıyla birlikte, AB ve bitişik komşuları arasındaki politik ve güvenlik işbirliği bir dizi alanda çok daha hızlı yürütülebilir.

 

Bu doğrultuda yapacaklarımız:

  • Sürüncemedeki anlaşmazlıkların çözümü için AB’nin müdahalesini arttırmak

  • Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası ve diğer AB araçlarını birlikte kullanmak

  • Kilit güvenlik konularında uluslararası alanda Avrupa Komşuluk Politikası ortaklarıyla birlikte hareketi teşvik etmek

2. Sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmayı desteklemek

 

Çoğu ortak ülkenin ekonomik şoklar karşısında savunmasız ve yeterli çeşitliliğe ulaşamamış ekonomilere sahipler. Öncelikli hedefler sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istihdam yaratmayı teşvik etmek ve sosyal güvenliği geliştirmektir. Ticaret, ekonomik büyümeyi hızlandırmak ve ekonomik iyileşmeyi desteklemek için güçlü bir araçtır. Dolayısıyla, bu ülkelerin her biriyle ihtiyaçlarına ve ekonomik kapasitelerine uygun, karşılıklı yarar temelinde, iddialı ticaret anlaşmaları yapmamız elzemdir. Son olarak, sektör işbirliği AB iç piyasasıyla ekonomik bütünleşmeyi geliştirme fırsatı sağlar.

 

Bu doğrultuda yapacaklarımız:

  • Ortak ülkelerin daha güçlü sürdürülebilir ve daha kapsayıcı ekonomik büyümeye vesile olacak politikaları mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelere ve istihdam yaratılmasına uyarlamasını desteklemek

  • Endüstriyel işbirliğini geliştirmek ve iş çevresindeki ilerlemeleri desteklemek

  • Yatırımları teşvike yönelik etkinlikler düzenlenmesine yardımcı olmak

  • AB KOBİ’leri tarafında doğrudan yatırımı ve mikro krediyi desteklemek

  • Bölgeler arasındaki ekonomik farklılıkları gidermeye yönelik pilot bölge kalkınma programlarını ortaya koymak

  • Tarımsal ve kırsal kalkınmayı desteklemeye yönelik pilot programları devreye sokmak

  • En ileri ekonomik reformları gerçekleştiren ortaklarla makro-ekonomik diyalogu geliştirmek

  • Karar-alma sürecini düzenleyerek Makro-Finansal Destek etkinliğini artırmak

  • İstihdam ve sosyal politikalar üzerine diyalogu geliştirmek

  • İstekli ve yetenekli ortaklarla Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanları’nı müzakere etmek

  • Özellikle ortakların ekonomilerini derhal canlandırabilecek sektörlerde ticari tavizleri daha da geliştirmek

  • Özellikle bilgi ve yenilikçilik, iklim değişikliği ve çevre, enerji, ulaştırma ve teknolojiye odaklanarak sektör işbirliğini geliştirmek

  • Ortak ülkelerin belirli AB programları ve ajanslarının çalışmalarına katılımını kolaylaştırmak

Hareketlilik ve halktan halka yapılan temaslar karşılıklı anlayışı ve ekonomik gelişmeyi teşvikte temel öneme sahiptir. Emek hareketliliği AB ile komşularının birbirlerini tamamlayabilecekleri bir alandır. AB işgücü yaşlanmaktadır ve emek kıtlığı belirli alanlarda kendini gösterecektir.

ENP, AB’de ve ortak ülkelerde ekonomik gelişmenin, iyi yönetilmiş yasal göçün, sınır yönetimi kapasitesi geliştirilmesinin, sığınma hakkı ve etkin yasa uygulama işbirliğinin el ele yürüdüğü karşılıklı yararlı bir yaklaşım geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu yaklaşım AB Küresel Yaklaşımının üç temel direği ve yeni kabul edilen göç Tebliği ile uyum içindedir: Göçmenlerin haklarına saygı göstermek ve bu hakları desteklemek de yaklaşımın ayrılmaz bir parçasıdır.

Bu doğrultuda yapacaklarımız:

  • Belirli ENP ortaklarıyla vize kolaylığı süreci ve en gelişmiş olanlarla vize serbestliği sürdürmek

  • Mevcut Hareketlilik Ortaklıklarını geliştirmek ve yeni ortaklıklar kurmak

  • AB Vize Yasası’nın getirdiği fırsatların Üye Ülkeler tarafından tam kullanımını desteklemek

3. ENP içinde etkin bölgesel ortaklıklar kurmak

Doğu Ortaklığı’nın geliştirilmesi

Bu doğrultuda yapacaklarımız:

  • Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanları (DCFTA) dahil olmak üzere Ortaklık Anlaşmaları yapmak ve uygulamak

  • Demokratikleşmeyi sürdürmek

  • Vize kolaylık ve serbestlik süreçlerini sürdürmek

  • Sektörel işbirliğini geliştirmek, özellikle de kırsal kalkınma alanında

  • Doğu Ortaklığının yurttaşlara getirdiği faydaları tanıtmak

  • Sivil toplumla ve sosyal ortaklarla birlikte çalışmayı artırmak

Güney Akdeniz’de Demokrasi ve Paylaşılan Refah için Ortaklık’ın kurulması amacıyla

Bu doğrultuda yapacaklarımız:

  • Doğu ortaklarıyla uygulananlara benzer Kapsamlı Kurum-İnşası programları üstlenmek;

  • Tunus, Fas ve Mısır ile göç, hareketlilik ve güvenlik alanlarında diyalog başlatmak (Hareketlilik Ortaklığı’na ilk adım olarak);

  • Euro-Akdeniz endüstriyel işbirliğini güçlendirmek;

  • Tarımsal ve kırsal gelişmeyi destek için pilot programlar başlatmak;

  • Akdeniz için Birlik’i, Akdeniz bölgesi halklarına kesin yararlar sağlayacak somut projelere odaklandırmak;

  • Alt-bölgeler işbirliğini geliştirmek;

  • İstihdam ve sosyal politikalara yönelik diyalogu geliştirmek;

4. Basitleştirilmiş ve tutarlı bir politika ve programlama çerçevesi

AB ile her bir komşusu arasındaki ikili ilişkiler son yıllarda daha da güçlenmiştir. Sadece genel siyasi konularda değil, işbirliğimizin tüm özgün alanlarında yakın ve yoğun bir diyalog geliştirilmiştir. Bu çok yakın ilişkiler ve daha üst düzeydeki taahhütler diyalog ve işbirliğimizin daha güçlü bir siyasi yönlendirmeyi gerektirmektedir.

ENP Eylem Planı’nın genel işbirliğimizin çerçevesi olmayı sürdürmesine karşın, AB ortaklarına daha kesin kriterler ve daha açık bir eylemler dizisi içeren bir dizi kısa ve orta dönemli öncelik üzerine yoğunlaşmayı önerecektir. AB finansal yardımının önceliklerini buna göre belirleyecektir.

 

Komşuluk politikasının yeni yaklaşımının uygulamaya konulması 2013 yılına kadar yaklaşık 1242 milyon Euro ek kaynak gerektirmektedir. Bölge nüfusuyla ortaklığı daha da geliştirmek, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyümeyi desteklemek, ortak ülkelerin demokratik dönüşümlerinden kaynaklanan ek ihtiyaçlarını karşılamak, ve özellikle, toplumlarla ortaklık, kırsal ve bölgesel kalkınma alanlarında bu gözden geçirmeden doğan yeni girişimleri fonlamaya yönelik finansal destek sağlanacaktır.

 

Bu doğrultuda yapacaklarımız:

  • ENP Eylem Planlarını ve AB yardımını, daha kesin kriterlerle desteklenen, daha az sayıda öncelik üzerine odaklamak;

  • Komşuların acil ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2013’e kadar 1 milyar Euro üzerinde ek kaynak sağlamak;

  • Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından ek kredi olanaklarını güvence altına almak ve EBRD’nin belirli Güney ortaklarındaki görevini uzatmak;

  • Şimdiki ENPI’nin 2013’te yenilenecek hali uyarınca daha esnek ve daha basit yardım teslimini teşvik etmek;

  • AB, Üye Ülkeler ve diğer anahtar Uluslararası Finans Kuruluşları ve ikili donörler arasında işbirliği çabalarını hızlandırmak.